Down sendromlu Berk’in cimnastikteki uluslararası başarıları, eğitim hakkının engellenmesi ve baba oğul sabırla verilen bir hukuk mücadelesinin sonuca ulaşması bize çok şey anlatıyor.
Hayatı güzel yaşamak durum tespitini doğru yapmaktan mı geçiyor? Bir mimari proje ya da insani bir hak arayışının ihtiyaç duyduğu temel yaklaşım sadece anlayış, saygı ve motivasyon gücüdür.
Yıllar önce, evimizi yeniden dekore etmek istemiş, birkaç mimara düşüncelerimizi aktararak tasarım önerilerini talep etmiştik.
Gelen tasarımlara eşimle birlikte baktıkça, mimarların bizi dinlediklerini ama anlamadıklarını ya da anlamak istemediklerini fark ettik.
Biz ne istiyorduk ve onlar bize ne öneriyorlardı? Mimar dostlarımızın tasarladıkları öneriler ortalamaya hitap eden, müşterilerinden genel kabul görmüş, alışılagelen, moda anlayışları yansıtıyordu. Bizse buna razı gelmiyorduk.
O sıralarda bir hastamız bize Mimar Oktay Bey ile görüşmemizi tavsiye etti. Aradığım mimarı bulmada fazla umuda kapılmadan Oktay Beyi aradım, uzun bir sohbette beni dikkatle dinledi. Ne yapmak istediğimizi, felsefemizi, hayat görüşümüzü anlamaya çalıştı.
Aslında çok şey istemiyorduk; evimizi bizim için dizayn etmesini talep ediyorduk, misafirler için değil.
Akşam işten dönünce, bahçeye bakan salonun pencereleri önünde, ailece sohbet edebileceğimiz ve kitap okuyabileceğimiz oturma grupları, mini kitaplıklar istiyorduk. Çatı katı, içinde büyük bir kütüphane olan çalışma alanı olmalı, tüm katlarda da küçük kitap rafları yerleştirilmeliydi.
Oktay Beyi evimize misafir ettik, zaman zaman çay ve kahvaltı sohbetlerinde bizi ve düşüncelerimizi daha yakından tanıdı. Eşim ve ben ayrıntılara düşkün olduğumuzdan kişiliğimizin evimize yansımasında ısrarcıydık.
Bir mimar için belki zor insanlardık, ama Oktay Beyin sabrı bizi aştı. Bu beraberliğin sonunda evimiz istediğimiz dekorasyona kavuştu, keyifli ve fonksiyonel bir mekâna dönüştü.
Birbirini anlayan ve çabasını farklı bir işi hayata geçirmeye adayan insanlar olarak Oktay Beyle iş ilişkimiz iki yıl kadar sürdü.
Oktay Bey ve oğlu Berk’in mücadelesinden aldığım hayat dersi
Ancak onunla ticari bir birlikteliğin ötesine geçen ilişkimiz benim için bir “hayat dersi” niteliğindeydi. Birlikte çalıştığımız süreçte Oktay Beyin oğlunu da tanımıştım. Berk, down sendromlu idi. Babası gibi cimnastik yapıyordu, birçok şampiyonluk kazanan başarılı bir sporcuydu. Aynı zamanda bir üniversitenin Halkla İlişkiler Bölümünde 2 yıllık eğitimini başarıyla tamamlayarak Reuters’da işe başlamıştı. Bu inanılmaz başarı hikayesi ancak durum tespitini iyi yapan ve güzel sonuçlara ulaşan bir ebeveyn ile mümkündü.
Berk’in tek arzusu 4 yıllık üniversite eğitimi de almaktı. Üniversite sınavının ilk aşamasında başarı için yeterli olan puanı almış ve Spor Akademisi sınavlarına başvurmuştu. Fakat “down sendromlu” diye elenmişti.

Oktay Bey ve oğlu Berk, bu haksız uygulamayı yargıya taşıdılar ve on yıl süren bir hukuk mücadelesini sabırla sürdürdüler. Berk, mahkeme kararıyla Spor Akademisine kayıt hakkını elde etti. Bugünlerde 4 yıllık üniversite eğitimine başlıyor.
Talep ettiği eğitim hakkına kavuşan Berk’i üniversitede ne gibi zorluklar bekliyor, bilmiyoruz. Kendinden değil, üniversitenin tutumundan kaynaklanan zorluklar. Danıştay kararına kadar haksız yere kaydını engelleyen okulun, Berk’i dışlayan tavrını terk edeceği umulur.
Biz insanlar sıfatlarla düşünmeyi, motive olmayı severiz, hata yaparız aslında. Doğrusu ne? Durum tespiti yaparak yapabileceğinin en iyisini yapmak mı?
Oktay Bey ve oğlunu izliyorum: Güzel ilişkileri olan, mutlu yaşayan bir aile. Durum ve imkanları tespit etmiş, en iyi sonucu çıkarmışlar. Tıpkı evimin dekorasyonu sırasında bizim isteklerimizi tespit edip, en iyi sonucu çıkardığı gibi.
Sonuç ne olursa olsun, onların yolculukları o kadar anlamlı ki bizim için muazzam bir ilham kaynağı…

Berk Canbulat, 2000’de Holanda’nın Groningen kentinde yapılan Avrupa Özel Olimpiyat Oyunları “Artistik Jimnastik” dalında Avrupa birincisi oldu. 2003’te İrlanda’nın Dublin kentinde yapılan Dünya Özel Olimpiyatlar yarışmasında ise Artistik Cimnastik branşında Dünya birincisi oldu ve Atina Olimpiyatları’nda “meşale taşıyıcısı” seçildi.
283 total views
2 Comments
Bu yazıda Berk’in başarısından ziyade, babasının sorunlara çözüm odaklı yaklaşımını ana fikir olarak aldım. Bir mimar olarak yaklaşımından etkilendim. Beni tanıdı, felsefemi anladı, ne istediğime odaklandı ve güzel bir eser çıkardı. Aynı şekilde bir ebeveyn olarak oğlunu tanıdı, olduğu gibi kabul etti, mevcut potansiyelle mükemmeli gerçekleştirdi. Elbette Berk’in başarısında, konuyu tespit ve in iyiyi gerçekleştirmek doğru bir felsefi yaklaşım ve bu başarının gelişiminde başta annenin ve babanın, kardeşin yani tüm ailenin sabrı, mücadelesi ve zor anlarda asla vazgeçmemesi yıllara sığdırılamayacak takdir dolu bir yol. Berk’ in başta annesinin olmak üzere tüm ailenin bu destansı başarısı başlıbaşına ayrı bir yazıda ele alınabilecek bir konu.
Keske Berk Canbulat’ın annesi icin de bisiler yazabilseydiniz.