Koruyucu aile ve evcil hayvanlara sahiplenilmesindeki farkındalığımız, büyük felaketin yaralarının sarılmasına katkı sağlayacaktır.
Hepimizi derinden üzen çok büyük bir depremle sarsıldık. Şunu anlıyorum ki ülke olarak 1999 depreminden yeterince ders almadık ve bu kadar ağır bir yıkımla karşılaştık. Yanlış yapılaşmalar, binalarda kesilen kolonlar, imar afları, denetimsizlik veya lakayıt kontroller sonuçta bu tabloyu ortaya çıkardı.
Deprem sonucunda hep üzülüyor, ağıt yakıyor, belki o sırada ders çıkarıyor gibi davranıyor sonrasında unutup boş veriyoruz. Oysa deprem gerçeği olduğumuzu hiç aklımızdan çıkarmadan, bilime ve uzmanlığa dayanan, yanlışlardan arındırılmış doğru işler yaparak, ciddi denetimlerle bu denli can kayıpları minimuma indirilebilir.
Deprem felaketi karşısında gerek yurt içinden gerekse yurt dışından arama kurtarma ekipleri ve insan toplulukları tek yürek oldu ve yardıma koştu. İnsanlık muzzam bir dayanışma örneği gösterdi ve göstermeye devam ediyor.
Bunun yanında özellikle bir konuyu çok önemsiyorum: Depremin ardından ailesini kaybetmiş çocuklara koruyucu aile sağlanması, bununla ilgili örneklerin ortaya konulması çok önemli. Tanınmış kişilerin bu konuda atacağı adımlar topluma örnek olacaktır. Maddi yardımlar kuşkusuz önemli fakat, koruyucu aile konusunda biraz yetersiz kalıyoruz.
Aynı zamanda deprem nedeniyle birçok evcil hayvan da ortada kalmış görünüyor. Sahipsiz hayvanlar için de bir farkındalık geliştirebileceğimizi düşünüyorum.
Acının yol açtığı farkındalıklarla atacağımız vicdani adımlar, büyük felaketin yaralarının sarılmasına önemli katkı sağlayacaktır.
40 total views